 |
58aksu58 - Kösedağ ve Köse Süleyman hz.
|
|
|
|
 |
 |
Kösedağ ve Köse Süleyman’ı Anma Günü
Kösedağ
Kösedağ 2812 m. rakımıyla Sivas'ın Suşehri ilçesi sınırları içerisinde adına uygun olarak da ağaçtan, ormandan yoksun ama, tarihi açıdan zengin, heybetli ve bir o kadar da mübarek bir dağdır. Kösedağ'ın mübarekliği zirvesinde yatan Köse Süleyman'dan ve halkın Kösedağ'a bakış açısından kaynaklanmaktadır.
Kösedağ 1243'te Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasına sebep olan Moğollar ile yapılan Kösedağ savaşına şahitlik etmiş ve bu acıyı yüreğinde hissetmiştir.
Tarihçiler bu savaşı şöyle anlatmaktadır;
Moğollar Anadolu'da ele geçirdiği yerleri yağmalayarak Suşehri ovasına kadar gelirler. Anadolu Selçuklu Devleti Hükümdarı 2. Gıyaseddin Keyhüsrev de 80.000 kişilik bir ordu ile Kösedağ'a gelir. Tecrübeli komutanlar Kösedağ'ın geçitlerinin tutularak savunma ağırlıklı bir savaş yapılmasını önerirler bu fikre karşı çıkanların dediği olur ve uzun tartışmalar sonucu hükümdar hücuma dayalı bir savaşa karar verir. Bunun üzerine gün ağrırken 20.000 kişilik öncü süvari birliği Suşehri ovasına iner. Savaş Selçuklu süvarilerinin hücumuyla başlar ama başarılı olunamaz. 3000 süvari burada şehit olur. Bunun üzerine panikleyen ordu dağılır. Moğollar, ovada kazandıkları başarının ardından Kösedağ'a geldiklerinde ovada yaşanan yenilginin de etkisiyle telaşlanan sultanın apar topar bırakarak gittiği boş çadırlarıyla karşılaşırlar. Bu olay tarihlere Kösedağ felaketi olarak geçmiştir.
Kösedağ'ın zirvesinde Köse Süleyman'ın türbesi bulunmaktadır.

Bol su kaynaklarından dolayı civardaki köylerin özellikle Suşehri Aksu Köyü’nün yayla olarak kullandığı Kösedağ her yıl Temmuz ayında ayrı bir canlanır. Kösedağ'a gelenler o gün ayrı bir havayı teneffüs ederler. Kösedağ felaketinin açısını içinden atamayan çevre halkı Rumi takvime göre Temmuz ayının ilk Cumartesi günü Köse Süleyman türbesini ziyaret ederek kurbanlar kesip mevlitler okutarak dualarla şehitlerimizi anarlar.
Ulaşımın pek de kolay olmamasına rağmen bu gelenek 760 yıldır devam etmektedir.
Anma törenleri farklı farklı yaylalarda çevre köy ve kasabalardan gelenlerle yapılmakla birlikte Çataloluk beldesi yaylasında ve Aksu köyü (köyçün) Sakaröküz yaylasında daha kalabalık olmaktadır. Yaylalara toplanan halk öncelikle kurbanlarını kesip mevlitler okuturlar. Kurban edilen hayvanların etlerinden pilavlar pişirilirken zirveye Köse Süleyman Hazretlerini ziyarete çıkılır ve burada etrafı dikili taşlarla çevrili namazgâhta cemaatle öğle namazı kılınır. Önceden yığma taşlarla çevrili olan türbe şimdi kesme taşlarla yeniden inşa edilmiş ve türbenin hemen yanında tarihte kurulmuş Türk devletlerinin bayrakları zirvede şanlarına uygun olarak salınmakta.
Türbeye gelenler türbenin etrafında dönerek Fatiha ve İhlâs surelerini okuyarak şehitlerin ruhlarına hediye edip isteklerini dile getirirler. Türbe ziyaretinden sonra yaylalara inilerek pişirilen pilavlar birlikte yenilir.
Türbeye ziyarete gelenler buraya asker dikmeden aşağıya inmiyor. 760 yıl önceki felaketin üzüntüsünü kabullenmek istememekten dolayı olsa gerek türbenin civarındaki mevcut olan taşlar yatay konumundan kaldırılarak ve başka taşlarla desteklenerek dikiliyor ve diken kişi Benim yerime asker ol diyerek oraya kendi yerine asker dikmiş oluyor. Halk orada önceden dikili olan taşları da Köse Süleyman ile birlikte orada şehit olmuş askerler olarak düşünmekte.
Köse Süleyman Hz.Türbesi
Tarih kitaplarında adı geçmemesine rağmen halk Köse Süleyman'ın beraberinde az sayıda asker ile Kösedağ'ı terk etmeyerek şehit düşene kadar savaşmış bir Selçuklu komutanı olduğuna inanır. Aynı zamanda Köse Süleyman'ın peygamber efendimizin soyundan gelen veli bir kişi olduğu da hakkında anlatılan efsanelerle dile getirilir. Bunların yanı sıra elimize fotokopileri geçen Arapça aslından çeviri yapıldığı ifade edilen belgelerde Köse Süleyman’ın Horasan’ın Nişabur kentinden Anadolu’ya gelmiş 90.000 evliyanın başı şehitler serdarı olarak ismi geçmektedir. Bu belgelere göre Köse Süleyman’ın asıl isminin Şıh Süleyman olduğu Rumi 707 (miladi 1316) senesinde Nişabur'da doğduğu 732 tarihinde Konya’ya geldiği ve bir zaman Konya'da kaldıktan sonra Kösedağ muharebesi kumandanı olarak seçildiği ve burada şehit olduktan sonra isminin Köse Süleyman olarak verildiği anlatılmaktadır. Bu belgeler doğrultusunda baktığımız zaman verilen tarihlere göre Köse Süleyman’ın Kösedağ savaşından sonra doğmuş olduğunu görüyoruz.
|
Bugün 6 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!
|
|
 |
|
|